Çanakkale Web Haber

EKONOMİK FELAKETE Mİ SÜRÜKLENİYORUZ ?

  • EKONOMİK FELAKETE Mİ SÜRÜKLENİYORUZ ?
Ekonomi
09 Eylül 2019

EKONOMİK FELAKETE Mİ SÜRÜKLENİYORUZ ?

ALIM GÜCÜ DÜŞÜYOR,  PAHALILIK ARTIYOR  

Bugün okullar açıldı, okulların açılmasıyla sokaklar hareketlendi. Tabii çoçuğu okula giden ailelelerde karara kara düşünmeye başladı. Malesef Türkiye’ de ekonomi iyiye gitmiyor. İyiye gitmiyor derken her geçen gün kötüye gidiyor. Bir çoğunuz “ hükümet ekonomideki bu kötü gidişi görmüyor mu? “ diyorsunuz, tabiki görüyor. Ancak anladığım kararı ile yapacak bir şey yok. Türkiye çok ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olmasına rağmen neredeyse 1.5 yıl önceki rakamlar üzerinden ülkemizde başta ekonomi olmak üzere her şey normalmiş gibi gösterilme gayreti var. En son açıklanan enflasyon oranları buna bir örnek. Hatırlarsanız açıklanan enflasyon oranları bir çok ekonomistin tepkisini çekmişti.

BÜYÜK ORANDA FAKİRLEŞTİK

Herkesin bu günlerde hem kendine hem de çevresine sorduğu soru “Neler Oluyor”,  ” Neden Art Arda Zamlar Geliyor”, “Neden Yaz Ayında Doğa Gaza Zam Yapıldı”, “ Neden Elektriğe Yine Zam Geldi”. Evet  tüm bu soruların yanıtı bence ekonominin kritik bir noktada olmamızdan kaynaklanıyor. Çünkü artık gerçek pahalılık çarşıda pazarda insanların karşısına çıkıyor. Herkes sonbahar aylarının ekonomik açıdan daha da zor geçeceğini konuşurken, ekonomimizin kırmızı alarm verdiğini artık büyük bir çoğunluk biliyor. Ülkenin diğer bölümünün gelir düzeyi çok yüksek olduğu için ekonominin kötü gidişini görse de sesini çıkarmayıp önlem almakla yetiniyor. Siz özellikle son dönemde iş dünyasından “Ekonomi çok kötü.  Acil önlemler alınmalı” diyen birilerini gördünüz mü? . Tabi hayat pahalılığı, zamlar, ülkenin büyük bir kesimini etkiliyor. Özetle ekonomi durum çok kötü, ama iktidara yakın medya mecralarına bakarsanız her şey tıkırında. Ekonomi çevreleri  yeni bir olumsuz dalganın Ekim – Aralık aylarında hissedileceği görüşünde.  Bu nedenle  ekonomi çevreleri bir hayli telaşlı. Birde milli gelir konusu var ki vatandaşın çarşıda pazarda hissettiği pahalılığın nedeni burada da ortaya çıkıyor. Son 1.5 yıl içerisinde bin 800 dolar fakirleştik. Bu fakirleşme rakamın  800 dolarlık kısmı 2019 yılı içerisinde oldu. Bu gidişe bir dur denemezse fakirleşme hızla artmaya devam edecektir. Hükümete göre milli gelirimiz 8000 dolar civarında, ama bu rakamın gerçek düzeyinin 6 bin dolar civarlarında olduğu düşünülüyor. Yani en son enflasyon oranlarında olduğu gibi milli gelir rakamları ile de oynanabilir ama yazımda da belirttiğim gibi çarşı ve pazardaki rakamlar ve vatandaşın alım gücünün düşmesi  gerçeği yansıtıyor. Birde vergi konusu var. Vergi oranları konusunda da kısa bir süre içerisinde artışların olabileceği sinyali geldi. %18 olan ürün ve hizmetlerin vergi miktarının %20, %8 olan ürün ve hizmetlerin vergi miktarını %10’a artırılmasının planlandığı ifade ediliyor. Yani aslında buda bir zam. Aldığımız ürünlerin KDV oranının atması ile bir nevi zam görmüş olacak. Aslında bu durum bu artışlar gerçekleştirse  toplu zam yapılacak anlamına geliyor.

TÜM YÜK VATANDAŞIN ÜZERİNE BİNDİRİLİYOR

Vergi konusunda da hükümetin yanlış bir yol izlediği de açık. Zenginden daha fazla vergi almak yerine, vergileri düşürüp halkın alım gücünü arttırmak yerine ki bu tartışılan büyüme oranlarına da katkı sağlayacaktır, tam tersi işadamlarının vergilerini düşürüp tüm yükü alım gücü zaten düşen, maaşı eriyen vatandaşların üzerine yıkıyor. Tüm bu veriler deyim yerindeyse ülke ekonomisini, dolayısıyla düşük gelirli vatandaşları felakete sürüklüyor. Ancak hükümetten müdahalenin bir türlü yapılamaması ve hayat pahalılığının, zamların etkisi ile her geçen gün artması engellenemiyor. Kredi kartı borçları, ödenemeyen krediler, konkordato ilan den firma sayısı aslında gelmekte olan  ekonomik felaketin emareleri gibi görünüyor. Tabi “ ekonomi nasıl düzelecek “ sorusuna verilebilecek bir yanıt olsa da geç kalınmış olması dehşet verici. Unutmayalım ki ekonomik krizin faturasını  sadece AK Parti hükümetine ve Cumhur Başkanına Oy veren kesim ödemeyecek. Oy veren vermeyen tüm vatandaşlar ödeyecek…